[PP-246]

Prostat kanseri ile takipli olguda ikincil gelişen karaciğer metastazlı küçük hücreli nöroendokrin tümör: Olgu sunumu

Ferhat Keser1, Turgay Turan1, Ayşe Bahar Ceylan2, Sıdıka Şeyma Özkanlı2, Furkan Şendoğan1, Turhan Çaşkurlu1, Asıf Yıldırım1
1İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı
2İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Anabilim Dalı

AMAÇ: Bu olgu sunumunda prostat adenokarsinomu nedeniyle takip edilen hastada ikicil gelişen primer odağı belli olmayan nöroendokrin tümör kaynaklı karaciğer metastazı tespit edilen bir olgu sunulacaktır.
OLGU: Yetmiş yaş erkek hasta, alt üriner sistem semptomları ile üroloji polikliniğine başvuran hastanın 2012 yılında yapılan tetkiklerinde PSA değeri 5,5 ng/ml olarak tespit edildi ve hastaya 10 kadran transrektal prostat biyopsisi yapıldı ve yapılan histopatolojik inceleme sonucunda 10 kadranın 5’inde Gleason 3+4 adenokarsinom olarak rapor edilmiştir. Tanı sonrası dış merkezde brakiterapi + ADT uygulanmış. Eylül-2016 PSA: 2,85 ng/ml, Kasım-2016 PSA: 2,87 ng/ml, Ocak-2017 PSA: 4,5 ng/ml olarak gelen ve sol yan ağrısı olan hastaya yapılan lomber MRI incelemesi sonucu sol asetabulum ve iliak kanatta 20 mm ve 30 mm yer kaplayıcı lezyon (metastaz?) olarak raporlanması üzerine hastaya tüm vücut kemik sintigrafisi çekilmiş ve sol sakroiliak kemikteki lezyonlar osteoblastik metastaz olarak rapor edilmiş. Sonrasında yapılan PSMA PET-CT görüntülemesinde mediastende 3 cm malignite lehine olmayan lenfadenopati (LAP), sol asetabular ve iliak kemikte multipl lezyonlar tespit edilmiş. Yapılan tektiler neticesinde tarafımıza başvuran hastaya onkolojik FDG PET çekilmesi kararlaştırıldı. PET-CT sonucu iskelet sisteminde çok sayıda LAP, mediastende sağ üst paratrakeal alanı dolduran 5x3 cm konglomere LAP,karaciğerde 37 mm kitle belirlendi.PSA değerleri yükselme eğiliminde olan ve kastrasyona dirençli olarak kabul edilen hastaya prostat ve karaciğer biyopsisi yapıldı. Yapılan histopatolojik inceleme sonucu karaciğerdeki lezyon küçük hücreli nöroendokrin karsinom metastazı olarak rapor edildi.Ön planda akciğer ve gastroenteropankreatik orijinli bir başka odaktan metastaz düşünülmüş olup TTF-1 negatif oluşu akciğer olasılığından uzaklaştırmıştır.PSA, PSAP negatif oluşu prostat kaynaklı olmadığını düşündürdü. Prostat biyopsisi sonucu 14 kadranın 7’sinde Gleason 4+4 adenokarsinom geldi.Nöroendokrin tümör açısından yapılan kromagranin A, Synaptofizin ve CD 56 boyamalarında hücrelerde boyanma gözlenmedi ve prostatta nöroendokrin tümör dışlandı. Hastaya medikal onkoloji ile yapılan ortak konsey sonucu primer odak araştırılmadı ve hastaya sisplatin + etoposid kemoterapisi ve kemik lezyonlara radyoterapi tedavisi başlandı. Yapılan tedavi sonucu klinik durumu stabil olan hastanın takipleri tarafımızca devam etmektedir.
SONUÇ: Prostat adenokarsinomu ve insidental eş zamanlı primeri bilinmeyen nöroendokrin tümörün karaciğer metastazı nadir görülen durumlardandır. Brakiterapi sonrası nöroendokrin tümör gelişimine dair literatürde bilgi mevcut değildir. Klinisyenler primer prostat kanseri hastalarının takiplerinde insidental tespit edilecek ikincil kanserler açısından dikkatli olmalıdırlar.

Small cell neuroendocrine tumor with liver metastasis secondary to prostate cancer: case report

Ferhat Keser1, Turgay Turan1, Ayşe Bahar Ceylan2, Sıdıka Şeyma Özkanlı2, Furkan Şendoğan1, Turhan Çaşkurlu1, Asıf Yıldırım1
1Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Urology Department
2lstanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Pathology Department

OBJECTIVE: In this case report, we present a case of liver metastasis originating from a neuroendocrine tumor which is secondary to a prostate adenocarcinoma of the patient.CASE: A PSA value of 5.5 ng/ml was detected in a 70-year-old male patient with lower urinary tract symptoms and urologic polyclinic in 2012.Twelve-quadrant transrectal prostate biopsy was performed and the histopathological examination revealed a Gleason 3+4 adenocarcinoma have been reported. Brachytherapy + ADT was applied in the external center after diagnosis. September-2016 PSA:2.85 ng/ml, November-2016 PSA:2.87 ng/ml, January-2017 PSA:4.5 ng/ml and the left anterolateral MRI examination of the left side And a 20 mm and 30 mm locoregional lesion (metastasis) was reported in the iliac wing. Whole body bone scintigraphy was performed on the patient and lesions on the left sacroiliac bone were reported as osteoblastic metastases.Subsequent PSMA PET-CT showed multiple lesions in the mediastinal lymphadenopathy (LAP), left acetabular and iliac bones not favoring malignancy 3 cm.We decided oncologic FDG PET to be applied to the patient who applied to our department. A large number of LAPs in the PET-CT resultant skeletal system were identified as 5x3 cm conglomerate LAP and 37 mm mass filling the mediastinal upper right paratracheal area.Patients with prostate and liver biopsies who were considered to be resistant to castration with a tendency for PSA values ​​to rise were performed. The histopathological examination revealed that the lesion in the end-stage liver was reported as small-cell neuroendocrine carcinoma metastasis. Another remote metastasis from the anterior lung and gastroenteropancreatic origin was considered and TTF-1 negative formation was removed from the lungs.PSA, PSAP negative formation was not prostate-originated.Gleason 4+4 adenocarcinoma was present in 7 of the 14 quadrants of the prostate biopsy. Chromagranin A,Synaptophysin and CD 56 staining of neuroendocrine tumors were not stained in the cells and neuroendocrine tumors were excluded in the prostate.CONCLUSION: Liver metastasis of the prostate adenocarcinoma and incidental primer of unknown neuroendocrine tumor are rare.There is no information in the literature on the development of neuroendocrine tumors after brachytherapy.Clinicians should be careful in terms of secondary cancers to be detected incidentally in primary prostate cancer patients' follow-ups.