[PP-194]

Paratestiküler Liposarkom: Olgu Sunumu

Şerafetti̇n Kaymak1, Sertaç Çi̇men1, Emi̇n Ozan Akay1, Sanem Çi̇men2, Fatma Aksoy Khurami̇3, Fati̇h Yalçi̇nkaya1
1Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi,Üroloji Kliniği,Ankara
2Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi,Genel Cerrahi Kliniği,Ankara
3Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi,Patoloji Kliniği,Ankara

GİRİŞ
Liposarkomlar adipoz dokudan kaynaklanan yumuşak doku sarkomlarıdır. Paratestiküler tümörler yüksek malignite insidansları olan nadir görülen tümörlerdir; bunlar yumuşak tümörleri veya mezotelyal neoplazmlar olarak karşımıza çıkarlar. Paratestiküler liposarkomlar spermatik kordun alt ucu dâhil olmak üzere testisin etrafındaki yapılardan köken alan tüm liposarkomları içerirler. Bunların distalde kordun adipoz dokusuyla devamlılık gösteren ekstraperitoneal yağ dokusundan kaynaklandıkları düşünülmektedir. Ağrısız ve yavaş büyüyen kitle şeklinde prezente olmaları nedeniyle genellikle lipom veya inguinal herni ile karışırlar. Bu hastalar için en iyi kür şansı İnguinal bir insizyon ile yapılan ve hem testisi hem de komşu kordu içeren orşiektomi ile sağlanır. Radyoterapi veya kemoterapi ileri hastalık veya nükste tedaviye eklenmelidir. Bununla birlikte paratestiküler liposarkomların yönetimi ile ilgili kılavuzların bulunmadığını ve hastaların halen olgu sunumlarından elde edilen anektodal verilere göre tedavi edildiklerini akılda tutmak gerekir. Çalışmamızda inguinal herni öntanısıyla hastanemize başvuran ve paratestiküler liposarkom tanısı alarak tedavi edilen bir olgu sunulmaktadır.
OLGU SUNUMU
60 yaşında erkek hasta sol kasıkta şişlik nedeniyle hastanemiz genel cerrahi kliniğine başvurdu. İnguinal herni öntanısıyla yapılan değerlendirme sonrasında herni saptanmayan hasta kliniğimize yönlendirildi. Fizik muayenede sol hemiskrotumda testisin üst polünden kaynaklandığı düşünülen bir kitlenin palpe edilmesi üzerine acil olarak skrotal ultrasonografi planlandı ve hastanın testis tümörü ‘marker’ düzeylerine bakıldı. ‘Marker’ düzeyleri normal sınırlarda gelen hastanın ultrasonografisinde sol hemiskrotumda 45 mm çapında düzgün sınırlı solid lezyon izlenmesi üzerine hastaya acil sol inguinal eksplorasyon yapıldı. Eksplorasyonda sol spermatik kordun distal ucundan başlayarak eksternal inguinal halkaya kadar uzanan ancak testisle ilişkisi olmayan 15x9x6 cm boyutlarında kitle görüldü. Kitle kordan serbestlenerek eksize edildi (Figür 1). Kitle histopatolojik inceleme sonrasında ‘iyi diferansiye liposarkom’ olarak raporlandı; immünohistokimyasal olarak CD4K pozitif, SMA ve demsin negatifti (Figür 2). Bunun üzerine hastaya sol inguinal (radikal) orşiektomi yapıldı. Histopatolojik inceleme sonucunda testiste tümör gözlenmedi. Sol paratestiküler liposarkom teşhisiyle takip edilen hastada post-operatif dönemde komplikasyon gözlenmedi. Torakoabdominal tomografisinde lenfadenopati ve metastaz saptanmayan hastaya hastalığının ‘iyi diferansiye’ olmasından dolayı radyoterapi veya kemoterapi verilmedi. Post-op 3.ay takibi tamamlanan hastada nüks veya metastaz saptanmadı.
SONUÇ
Paratestiküler liposarkomlar nadir görülen tümörlerdir. ‘İyi diferansiye’ olgular için radikal orşiektomi tedavide yeterli görünmektedir. Kötü diferansiyasyon, ileri evre, nüks veya metastaz varlığında radyoterapi ve kemoterapi gibi ilave tedavi seçenekleri akla getirilmelidir.

Paratesticular Liposarcoma: Case Report

Şerafetti̇n Kaymak1, Sertaç Çi̇men1, Emi̇n Ozan Akay1, Sanem Çi̇men2, Fatma Aksoy Khurami̇3, Fati̇h Yalçi̇nkaya1
1Department of Urology,Yildirim Beyazit Education and Research Hospital,Ankara,Turkey
2Department of General Surgery,Yildirim Beyazit Education and Research Hospital,Ankara,Turkey
3Department of Patholgy,Yildirim Beyazit Education and Research Hospital,Ankara,Turkey

INTRODUCTION
Liposarcomas are soft tissue sarcomas that originate from adipose tissue. Paratesticular tumors are infrequent tumors that have a high incidence of malignancy. Paratesticular liposarcomas (PL) include all liposarcomas arising in the structures around the testis, including the lower end of the cord. They are felt to arise from the extraperitoneal fat that becomes continous distally with the fatty tissue of the cord. They commonly present as painless, slowly growing masses that are usually diagnosed as being a lipoma or inguinal hernia. However, complete resection offers the best chance of cure for these patients and the established method for orchiectomy is through an inguinal incision. Radiotherapy and chemotherapy is added for advanced disease or recurrences. In this study, a patient who presented with the provisional diagnosis of inguinal hernia and happened to get diagnosed with PL is reported.
CASE REPORT
A 60-year-old male patient presented to general surgery clinic with the complaint of left-sided hemiscrotal swelling. He was evaluated with the provisional diagnosis of inguinal hernia however no hernia was detected. His physical exam performed at our clinic revealed a mass stemming from the upper pole of the left testis. Serum marker levels were all within normal limits however ultrasound revealed a 45 mm diametered solid mass in the left hemiscrotum. Surgical exploration revealed a left sided 15x9x6 cm mass was excised (Figure 1). Histopathological assessment showed a ‘well-differentiated liposarcoma’ which was CD4K positive and SMA and desmin negative immunohistochemically (Figure 2). Subsequently left-sided radical inguinal orchiectomy was performed. Histopathological analysis did not reveal a testicular invasion of the tumor. The patient- was diagnosed with a left-sided PL. Thoracoabdominal computerized tomography scans did not reveal any findings consistent with lymphadenopathy or metastasis; hence radio- or chemotherapy were not given considering these findings and the well-differentiation of the tumor. The follow-up encounter 3 months after surgery did not reveal any lymphadenopathies or metastases.
CONCLUSION
PL is extremely rare. Radical orchiectomy seems to provide a sufficient cure for well-differentiated lesions. However, giving additional therapies including radio- and chemothrerapy must be considered in presence of poor differentiation, advanced stage, recurrence or metastasis.



figür 1
figure 1

Krem-sarı renkli kabaca düzgün sınırlı lezyon içeren kitle
Mass including a tan-yellow colored uniformly-bounded lesion