[SS-078]Oturum adı: ORAL SESSION 7 | Oturum salonu: SALON 6 | Oturum tarihi: 23 Ekim 2015 | Oturum saati: 15:30 - 17:00mesane ürotelyal kanseri nedeniyle hastanemizde RSP yapılan hastalarda rastlantısal prostat adenokarsinomu sıklığını araştırmak ve lokal –sistemik nüks açısından PSA takibinin gerekliliğini araştırmakYüksel Yılmaz, Ahmet Selçuk Dindar, Osman Köse, Mustafa Ozan Horsanalı, Sıtkı ÜnAmaç Sistoprostatektomi materyallerinde insidental prostat kanseri saptanma oranı %25 ile %46 arasında değişmektedir.Rastlantısal olarak radikal sistoprostatektomi(RSP) olgularında saptanan prostat adenokarsinomlarının çoğu küçük, lokalize ve iyi diferansiye klinik önemsiz tümörlerdir. Tüm prostat kanserlerinin ise ancak %20’sinin klinik olarak önemli olduğu bildirilmektedir. Bu çalışmanın amacı mesane ürotelyal kanseri nedeniyle hastanemizde RSP yapılan hastalarda rastlantısal prostat adenokarsinomu sıklığını araştırmak ve lokal–sistemik nüks açısından 3 aylık PSA takibinin gerekliliğini araştırmak olarak belirlenmiştir. MATERYAL-METOD Ocak2011-Temmuz2015 tarihleri arasında mesane kanseri nedeniyle RSP uygulanan ve prostat kanseri tanısı olmayan toplam 70 hasta retrospektif olarak incelendi. Ulaşılabilen ve vefat ettiği öğrenilen hastalar ile düzenli kontrole gelmeyen toplam 13 hasta ve 2 bayan hasta çalışmaya alınmadı. Düzenli kontrole gelen 55 hastanın ürotelial tümör patolojileri, varsa prostat tümörü evre, volüm, skor ve cerrahi sınır pozitifliği kayıtları alındı. Hastalar rutin olarak; ameliyat öncesinde parmakla rektal muayene, PSA, akciğer grafisi/tomografisi, batın bilgisayarlı tomografi/manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirildiler.Postoperatif prostat adenoCa belirlenmişse 3 ayda bir, belirlenmemiş ise 6 ayda bir PSA takibi yapıldı. BULGULAR: Hastaların yaş ortalaması 62,6(44-83) olarak belirlendi. Prostat adenoCa saptanan hastaların ortalama yaşı 65,1(54-80) olarak saptandı. İlealkonduit tip(Bricker), ortotopik mesane, üreterokutaneostomi sırasıyla 16, 29 ve 10 hastaya uygulandı. Vakalarda barsak segmenti olarak ileum kullanıldı. Hastaların 13/55’inde(%23,6) eş zamanlı prostat adenoCa saptandı.12 hastada(%21,8) ürotelial tümörün prostatik stromaL invazyon saptandı. Tüm hastaların ve prostat ca saptanan olguların PSA ortalamaları 1,87ng/ml(0,01-6,2), 2,62ng/ml(1-5,9 ) olarak bulundu. Hastaların hiçbirinde digitalrektal muayenede prostat Ca şüphesi/bulgusu yoktu. Prostat ca saptanan hastaların preoperatif ve post operatif sonuçları tabloda belirtilmiştir.hastalar post-op ortalama 9,2 ay takip edildi (3-42ay).Yalnızcagleason skoru 4+3, pT2c olan1 hastada 2. yılda PSA anlamlı yüksekliği görüldü. Diğer 54 hastada PSA<0.02 olarak bulundu. SONUÇ: Önemsiz prostat Ca saptanan radikal RSP’liolgularda PSA takibine gerek olmadığı kanaati hasıl olmaklabirlikte, klinik anlamlı (Gleason skor: ≥6, 3 odaktan fazla ve her odakta % 5 den fazla tümör olmalı) tümörlerde standart radikal prostatektomi izleminin yapılması gerekliliği tartışılmazdır. Radikal sistektomili hastalarda prognozu etkilemesi bakımından eşzamanlı prostat Ca olmasının önemi olmadığı kanaatine de varıldı. Biyokimyasal nüksü olan 1 vakamızda MAB başlanmış ve prognoz etkilenmemiş, prognoz mesane tümörü açısından değerlendirilmiştir. insindance of incidental prostate adenocarcinoma in patients underwent radical cystoprostatectomy and PSA follow-up requirement in this patientsYüksel Yılmaz, Ahmet Selçuk Dindar, Osman Köse, Mustafa Ozan Horsanalı, Sıtkı ÜnOBJECTIVE The main objective of this study is to research the frequency of random prostate adenocarcinoma in patients who went under radical cystoprostatectomy for urothelial bladder cancer in our clinic and to assess the importance of 3-month PSA follow-up for local and systemic recurrences. MATERIALS AND METHODS 55 patient files that received radical cystoprostatectomy for bladder cancer between January 2011 and July 2015 were retrospectively reviewed. Urothelial tumor pathologies, (if applicable) their prostate tumor stage, score and positive surgical margin records were all assessed. Patients were followed up using PSA levels for every 6 months, but if they were diagnosed with prostate adenocarcinoma, every 3 months. RESULTS 13 out of 55 radical cystoprostatectomy patients (23.6%) had coexisting prostate cancer. Mean age of patients with prostate cancer diagnosis was 65.1 and the cancer-free group’s mean age was 62.6. Mean PSA levels of the patients was 1.87 ng/ml while patients diagnosed with prostate cancer during post-op period, this value was 2.62 ng/ml. Gleason scores of prostate cancer pathologies were 3+3 in 9, 3+4 in 2, 2+3 in 1 and 4+3 adenocarcinoma in 1 patient. In review of TNM staging method of 13 prostate cancer patients, 9 cases had T2AN0M0 and 4 patients were T2CN0M0 status. CONCLUSION Although there is a general consensus on the idea of redundancy of PSA follow-up in radical cystectomy cases with insignificant prostate cancer diagnosis, the necessity for standard radical prostatectomy follow-up in clinically significant tumors (Gleason score >6, more than 3 foci and each focus must have more than 5% tumor) is unquestionable. We also came to the conclusion that coexisting prostate cancer in radical cystectomy patients does not affect the prognosis. tablo 1
prostat ca saptanan hastaların, mesane ve prostat kanseri evreleri - özellikleri TABLE
features and histopathological findings in prostate cancer patients |