[PS-195]Oturum adı: POSTER SESSION 2 | Oturum salonu: POSTER AREA | Oturum tarihi: 23 Ekim 2015 | Oturum saati: 14:00 - 19:00Penil doppler ultrasonografi sonrası priapizm görülme sıklığının uluslararası erektil fonksiyon indeksi (IIEF) ile ilişkisiMehmet Giray Sönmez1, İnanç Güvenç2, Ahmet Turan Ilıcalı2, Cengiz Kara12Medical Park Ankara Hastanesi, Radyoloji Departmanı, Ankara AMAÇ: Erektil disfonksiyon yakınması ile kliniğe başvuran hastalarda vasküler problemlerin değerlendirilmesi için penil doppler ultrasonografi (PDU) çekilmektedir. En sık priapizm nedeni intrakavernözal enjeksiyonlardır. Priapizm tam veya parsiyel penil tümesansın 4 saatten uzun süredir devam etmesi şeklinde tanımlanabilen nadir bir patolojidir. Yapılmış bir çalışmada PDU sonrası priapizm görülme oranı %14 olarak tespit edilmiştir. IIEF cinsel isteksizlik yaşayan hastalarda en yaygın kullanılan formlardan birisidir IIEF skoruna göre hastalar ağır (6-10), orta (11-16), hafif (17-25) erektil disfonksiyon olmak üzere üç sınıfa ayrılmaktadır. Bu çalışmada amaç PDU sonrası priapizm sıklığını değerlendirmek, PDU öncesinde IIEF skorunun ölçülmesinin priapizm gelişme ihtimalinde pozitif rolünün olup olmadığını değerlendirmektir. MATERYAL-METOD: Ekim 2014 – Haziran 2015 arası erektil disfonksiyon yakınması ile kliniğimize başvuran ve bu nedenle PDU çekilen 45 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların öncelikle öyküsüne göre 'Uluslararası Erektil Fonksiyon İndeksi (IIEF skoru) ölçüldü. Hastaların 60 mg papaverin Hcl 26 gauge 2 ml enjektör ile penis proksimal 1/3 kesimden intrakavernözal enjeksiyonunu takiben 5.dk, 10.dk, 15.dk, 20.dk da penisin arteryel ve venöz akımları değerlendirildi. Ölçümler Siemens Acuson S2000, 9 Mhz lineer probe ile yapıldı. 4 saatten uzun süren ereksiyon halinin devam etmesi priapizm olarak kabul edildi. Priapizm tüm hastalarda aspirasyon ve/veya irrigasyon ile tedavi edildi. Tüm hastalar IIEF skoru ≤10 (ağır) ve >10 (orta-hafif) şeklinde iki gruba ayrıldı. İki grup arasında yaş, ereksiyon süresi Mann-Whitney U testi, priapizm görülme sıklığı pearson chi-square testi kullanılarak istatiksel olarak karşılaştırıldı. p<0.05 istatiksel olarak anlamlı kabul edildi. Verilerin istatiksel değerlendirilmesi SPSS 15 for Windows'ta yapıldı. BULGULAR: İki gruba ait bulgular tablo 1 de gösterilmiştir. SONUÇ: IIEF >10 (orta-hafif) grubunda priapizm görülme sıklığı istatiksel olarak anlamlı olarak artmış olarak olarak izlendi. IIEF ≤10 (ağır) grupta priapizm gözlenmedi.Tüm hastalarda işleme bağlı priapizm görülme oranı literatürle uyumlu olarak %15,5 saptandı. PDU öncesi IIEF skoru yüksekliği hastalar da priapizm gelişmesinde prediktif rol oynamaktadır. IIEF skoru 10'un üzerinde PDU yapılan hastalarda bu ihtimal nedeniyle dikkatli olunmalıdır. Relationship between priapism prevalence after penil doppler ultrasonography and international index of erectile function (IIEF)Mehmet Giray Sönmez1, İnanç Güvenç2, Ahmet Turan Ilıcalı2, Cengiz Kara12Medical Park Ankara Hospital, Department of Radiology,Ankara AIM: Penile Doppler ultrasonography (PDU) is taken in order to evaluate vascular problems in patients who applied to the clinic with erectile dysfunction complaint. Intracaversonal injections are still the most common reason for priapism. Priapism is a rare pathology which can be defined as complete or partial penile tumescence continuing more than four hours. IIEF is one of the most commonly used forms in patients who lack sexual drive. Patients are divided in three groups as severe (6-10), medium (11-16), low (17-25) erectile dysfunction considering IIEF score. The aim in this study was to evaluate the priapism prevalence after PDU and whether IIEF score measurement has a positive role in priapism development possibility before PDU or not. Material-METHOD: 45 patients who applied to our clinic between October 2014-June 2015 with erectile dysfunction complaint and had PDU taken for this reason were included in our study. 'International Index of Erectile Function' (IIEF) score was measured considering the medical history of the patients. Arterial and venous drainage of the penis were evaluated in patients in 5, 10, 15 and 20th minutes after intracavernosal injection from 1/3 proximal penis section with 60 mg papaverine Hcl 26 gauge 2 ml injector. Measurements were made with Siemens Acuson S2000, 9 Mhz linear probe. Erection continuing for more than four hours was accepted as priapism. Priapism was treated with aspiration and/or irrigation in all patients. All patients were separated into two groups; those who have IIEF score ≤10 (severe) and >10 (medium-low). The two groups were statistically compared for age and erection time with Mann-Whitney U test and for priapism prevalence with Pearson chi-square test. p<0.05 was accepted as statistically significant. Statistical evaluation of data was made using SPSS 15 for Windows. FINDINGS: Findings for each group are shown in Table 1. RESULT: In IIEF >10 (medium-low) group, it was observed that priapism prevalence had statistically significantly increased. Priapism was not observed in IIEF ≤10 (severe) group. High IIEF score before PDU plays a predictive role in priapism development in patients. In PDU-applied patients with an IIEF score over 10, this probability should be observed. Tablo 1: IIEF ≤10 (ağır) ve IIEF >10 (orta-hafif) gruplarına ait bulgular ve priapizm görülme oranları n=45
Table 1: IIEF ≤10 (low) and IIEF >10 (medium-low) group findings and priapism prevalence n=45
|