[PS-159]

Oturum adı: POSTER SESSION 2 | Oturum salonu: POSTER AREA | Oturum tarihi: 23 Ekim 2015 | Oturum saati: 14:00 - 19:00

Nadir bir testis tümörü: epidermoid kist

Özkan Onuk, Fatih Yanaral, Tuğrul Gezmiş, Kadir Demir, Memduh Aydın, Barış Nuhoğlu
Gop Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul

GİRİŞ: Testiküler epidermoid kist testisin en sık görülen iyi huylu tümörüdür, tüm testis tümörlerinin sadece %1-2’sini oluşturmaktadır. Klinik olarak malign tümörlerden ayrımı güçtür ve bu yüzden kesin tanısı orşiektomi materyalinin patolojik incelenmesiyle konulmaktadır. Bu çalışmada sağ testis tümörü ön tanısıyla radikal orşiektomi yapılan ve patolojik tanısı epidermoid kist olan bir olgu sunulmuştur.
OLGU: On yedi yaşında erkek hasta, sağ testisinde iki aydır olan ağrı ve şişlik şikâyeti ile polikliniğimize başvurdu. Özgeçmişinde 3 yaşında sağ inguinal herni onarımı vardı. Muayenesinde sağ testis alt polde yaklaşık 3 cm çapında sert kitle palpe edildi. USG’de 27x26 mm boyutlu, düzgün sınırlı, kistik alanlar içeren hiperekojen lezyon izlendi. Tetkiklerinde AFP, beta-HCG ve LDH normaldi. MRG’de 29x27 mm boyutlarında, sferik şekilli, T1 kesitlerde hafif hiperintens, T2 kesitlerde testis parankimiyle izointens hemorajik-proteinöz içerikli kompleks kistik lezyon izlendi (Resim 1). Hastaya radikal inguinal orşiektomi yapıldı. Orşiektomi materyalinde 2,5x1,5x1,5 cm ölçülerinde, içerisinde keratinöz materyal olan, iç yüzeyi düzgün, spermatik korda bitişik lezyon izlendi (Resim 2). Mikroskobik incelemede testis dokusu komşuluğunda epidermoid kist tanısı kondu. İntratubuler germ hücre neoplazisi izlenmedi. Hasta ameliyat sonrası 1. gün sorunsuz taburcu edildi. Takibinin birinci yılında yapılan kontrolleri doğaldı, herhangi bir patolojik bulgu saptanmadı.
SONUÇ: En sık olarak testiste ağrısız büyüme (%41) veya rutin fizik muayene sırasında tesadüfî olarak (%33) saptanırlar. Genellikle 20-40 yaş aralığında görülürler. AFP ve beta-HCG değerleri normal sınırlardadır. USG’de keskin sınırlı, merkezi hiperekoik, periferinde soğan görünümü veren heterojen görünüm karakteristik bulgudur. Tedavisinde erişkinlerde radikal orşiektomi birinci seçenektir. Puberte sonrası testis tümörlerinin %95’inin malign olması, operasyon öncesi teratomdan ayrımının güvenilir bir şekilde yapılamıyor olması, frozen kesit ile sonuç negatif olmasına rağmen iki olguda malignite izlenmesi nedeniyle erişkin hastalarda radikal orşiektomi daha kabul görmüş yaklaşımdır. Klinik, laboratuvar ve radyolojik olarak benign olduğu düşünülen kitlelerde ve çocuk hastalarda frozen inceleme de desteklerse, testis koruyucu cerrahi tedavi seçenekleri arasında düşünülmelidir. Ancak teratamatöz yapılar, intratubuler germ hücreli neoplazi veya skar varlığında radikal orşiektomi yapılmalıdır. Olgumuzda tümör markerları negatif olmasına rağmen radyolojik olarak malign kitleler ekarte edilemediğinden ve hasta prepubertal olmaması nedeniyle radikal orşiektomi uygulanmıştır.

A rare testicular tumor: epidermoid cyst

Özkan Onuk, Fatih Yanaral, Tuğrul Gezmiş, Kadir Demir, Memduh Aydın, Barış Nuhoğlu
Department of Urology, Gop Taksim Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey

OBJECTIVES: Epidermoid cysts are the most common benign tumors of the testis, but constitute of only 1-2% of all testicular tumors. Clinically, it is difficult to distinguish from malignant tumors. Pathological examination of the material after orchiectomy made the definite diagnosis. In this study, we present a case of testicular epidermoid cyst who underwent radical orchiectomy.
CASE: Seventeen-year-old male patient was referred to our clinic with right testicular pain and swelling for two months. He had right inguinal hernia repair at 3-years-old age. Physical examination reveals 3 cm hard mass at lower pole of the right testis. Well-circumscribed, hyperechoic lesion including cystic areas with 27x26 mm in size was observed at ultrasonography. AFP, beta- hCG and LDH were normal. At MRI 29x27 mm in size, spherical, slightly hyperintense on T1-section, isointense cystic hemorrhagic-proteinaceous complex on T2-section lesion was observed (Figure 1). The patient underwent radical inguinal orchiectomy. In orchiectomy material the lesion was in 2,5x1,5x1,5 cm dimensions (Figure 2). At microscopic examination the diagnosis was epidermoid cyst and intratubular germ cell neoplasia was not observed. The patient was discharged without any complication one day after surgery. At postoperative one year, the follow-up did not reveal any pathological findings.
RESULTS: It is mostly seen between the second and fourth decades of life. They are usually diagnosed during patient self- examination or physical examination performed by a physician. AFP and beta- hCG values are within normal limits. At USG well circumscribed, hyperechoic center, heterogeneous appearance at periphery are characteristic findings. After puberty 95% of testicular tumors are malignant, before the operation it is not possible in a reliable way of distinction from teratoma so in adult patients accepted approach is radical orchiectomy. But especially in pediatric patients with frozen section examination, testis-sparing surgery should be considered among the options. However in the presence of teratomateus structures, intratubular germ cell neoplasia or scarring radical orchiectomy should be done. In our case, although tumor markers were negative but malignancy can not be ruled out by radiologically and patient is not prepubertal so radical orchiectomy was performed.



Resim 1: MR görüntüleri
Figure 1: MR images



Resim 2: Tümörün makroskopik görüntüsü
Figure 2: Macroscopic image of tumor