[P-264]Oturum adı: POSTER SESSION 5 | Oturum salonu: POSTER AREA | Oturum tarihi: 18 Ekim 2014 | Oturum saati: 14:00 - 19:00Fleksible Üreterorenoskopi Sonrasında Klinik Olarak Önemsiz Taş Parçacıklarının Orta Dönem Takip SonuçlarıFaruk Özgör, Abdülmuttalip Şimşek, Murat Binbay, Tolga Akman, Onur Küçüktopcu, Ömer Sarılar, Ahmet Yaser Müslümanoğlu, Ahmet Yalçın BerberoğluAMAÇ: Perkütan Nefrolitotomi ve Beden Dışı Şok Dalga tedavisi sonrasında saptanan klinik olarak önemsiz taş parçacıkları ile ilgili çalışmalar literatürde mevcuttur. Bu taş parçacıkları önemsiz olarak değerlendirilmelerine karşın semptomatik hale gelebilirler ve cerrahi girişim gerekliliğine yol açabilirler. Çalışmamızda F-URS sonrasında klinik olarak önemsiz taş parçacıkların sahip olan hastaların orta dönem takiplerini incelemeyi amaçladık GEREÇ-YÖNTEM: Mayıs 2009 ile Ocak 2013 tarihleri arasında F-URS operasyonu geçiren 384 hastanın 44’ünde CIRF tespit edildi. Çalışmaya en az 12 aylık takibi olan 18 ila 70 yaş arasındaki hastalar dahil edildi. İşlem sonrası taşlarını düşüren yada taş boyutu sabit kalıp semptom vermeyen hastalar grup 1, taşları büyüyen ve semptomatik hale geçenler ise grup 2 olarak sınıflandırıldı. Tüm hastalar CIRF tanısı abdominal BT ile konuldu. Hastalar da tespit edilen CIRF’ların semptomatik hale geçmeleri ve ek girişim ihtiyaçları değerlendirildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 42,09±15,976 (dağılım 18-78) olarak hesaplandı.. Hastaların 11 tanesinde böbrek anomalisi saptanırken 1 hastanın soliter böbreği mevcuttu. Ortalama taş sayısı ve ortalama taş boyutu sırasıyla 1,89±1,083 (dağılım 1-5) ve 174,95±105,79 (dağılım 63-512) mm2 olarak saptandı. Rezidü taş parçacıkları en çok alt kalikste saptandı. Toplam 44 hastadan 15’i semptomatik hale geçerken, 11 tanesine cerrahi işlem gereksinimi duyuldu. Grup 2’deki hastalarda saptanan F-URS öncesi taş boyutu ve hipositratüri oranı Grup 1’deki hasta grubuna göre anlamlı olarak fazlaydı. SONUÇ: Flexible URS sonrasında CIRF olarak tanımlanan taşların önemli bir kısmı semptomatik hale geçecektir. Preoperatif taş yükünü fazla olması ve işlem yapılan hastanın idrarında hipositratüri saptanması bu riski arttıracaktır. Clinically Insignificant Residual Fragments after Flexible Ureterorenoscopy: Medium-term Follow-up ResultsFaruk Özgör, Abdülmuttalip Şimşek, Murat Binbay, Tolga Akman, Onur Küçüktopcu, Ömer Sarılar, Ahmet Yaser Müslümanoğlu, Ahmet Yalçın BerberoğluAIM: Many studies are avaible in literature about clinically insignificant residüel stone after percutaneous nephrolithotomy and shock wave lithotripsy. Residüel stones may become symptomatic and may need surgical intervention. In this study we evaluate the medium term follow up of residuel stones after flexible ureterorenoscopy. MATERIAL-METHOD: Between May 2009 and January 2013, 384 patient were underwent F-URS procedure and CIRF was determined 44 of them. Patients between 18 and 70 with a minimum of 12 months follow up were enrolled to the study. Asymptomatic patients with stable stone status or spontane stone passage was defined as group 1 and symptomatic patients or patient with increasing stone size was defined as group 2. Abdominal CT was used for diagnosis. Rate of become symptomatic and additional surgery requirement for CIRF was evaluated. RESULTS: The median patient age was 42,09±15,976 (range 18-78). Eleven patients had kidney anomalies and one patient had a solitary kidney. The mean stone number and the mean stone size were 1,89±1,083 (range 1-5) and 174,95±105,79 ( range 63-512) mm2 respectively. Residuel fragmants were mostly determined in lower calyx. Fifteen of 44 patients were became a symptomatic and 11 patients were needed surgical intervention. Preoperative stone burden and rate of hypocitraturia in urine analysis were significantly higher in group 2 compared with group 1. CONCLUSION: İmportant part of CIRF after F-URS become a symtomatic in follow up. Progression risk of CIRF is associated with hypocitraturia in urine analyze and stone burden before F-URS procedure. |